Şişenin dibindeydi yapayalnız kaderin tek dostu
Aslına bakılırsa benim bahtiyarlar gibi
Denize atılacak çakıl taşlarım hiç olmadı
Beni görenler mutlu sanırlarda
Eşglasiz bir dosta ruhu sormadı
Kim bilir belki gerek duymadı
Belki de vakti olmadı...
Geçmişi özlediğim içindir bu satırlar
Dört bir yanda mesken tutmuş siyah biyaz hatıralar
Bir yanda hüzün diğer yanda feryatlar
Adını unuttuğum isimsiz kahramanlarım el sallar
Mutsuz olmak için asırları devirmek gerekmez
Öyle olaydı ilk nefeste ağlamazdı bebek
Annemden öğrendiğim bir şey var;
Derdi bana hep "sabret"
Çığlık içinde kaybolmayan tek şey "sukunet"
Pervasız hayaller içinde bitap düştü ruhum
Bil ki seni kaybetmektir en çok korktuğum
16 sene sonunda düşmüşüm yorgun
Hissiyatın en acısını yaşarken duydum
Surlarla çevriliydi hayatımın tüm güzel kareleri
Sayısını unuttum, defalarca karaladım hayat defterimi
Anılarımın üstünde buldum izmarit izlerini
Yanlışlarım felaketimdi, fark ettiğimde çok geçti
Gözlerim çoktan kaybetmiş ferini
Vakti yaklaşırken, ufaktan giyinmek gerek kefeni
HAYAT BİR ÇÖLSE BENDE MUTLAK BEDEVİ
Linkink