Matematik, insanoğlunun günlük hayatta kullandığı diller gibi bir dildir. Matematik düşüncelerimizde vardır.
Bilimle matematik sayesinde konuşuruz. Matematik olmasaydı; ne fiziği, ne biyolojiyi, ne kimyayı, ne de
tarihi, coğrafyayı anlayabilirdik, çünkü onlarla konuşamazdık. Matematiğin bir dil olması sadece bununla
sınırlı da değil, her dil gibi matematiğin de bir dilbilgisi (grameri) var. Matematiğin de kelimeleri, bir yazım
kuralı, imlâ işaretleri var: sayılar, işlemler, kurallar ...
Bir çok dilde yüklemin cümle içindeki yeri farklıdır, bu bir kabüldür; yükleminin o dil o yerde olmasını istemiş.
Bunun bir ispatı olamaz, bu kabul edilmiş bir başlangıç (referans) noktasıdır. Matematik için de sayılar bir
kabüldür veya "+" işaretinin toplama işlemini ifade etmesi de bir kabüldür. Nasıl bir dilin yazım kılavuzu var,
matematiğin de bu şekilde sabitlenmiş (standartlaştırılmış) kullanım şekli vardır, böylece dünyanın her yerinde
matematik ile konuşmak mümkün olmuştur.
Matematik denildiğinde akla sayılar, kesirler, üslü ve köklü ifadeler, türev ve integral, diziler ve seriler akla
gelir; tabi bununla kalmaz matematik : olasılık, istatistik, ayrık matematik ... Matematiğin sınırı düşüncelerimizin
bittiği yere kadar uzanır. Nasıl bir dili ne kadar iyi bilirseniz, o kadar iyi yazılar yazabilir, ince ifadeler kullanabilir,
dinlediğinden insanları hayran bırakan bir şiir yazabilirsiniz. Matematik de böyledir. Bu dili ne kadar iyi bilirseniz,
o kadar iyi ve hızlı öğrenirsiniz. Öğrendikçe de matematiği daha da keşfederseniz.
Matematiğin bir dil olduğunun farkına varmak bu satırları okuyarak pek mümkün değildir, ancak matematikle
uğraştıkça, onun bir dil olduğunu anlarsınız ve dillerin içinde en güzel dillerden biri olduğunu anladığınızda ona
aşık olursunuz; onunla şiirler yazmak isterseniz. Bu o kadar da zor bir şey değil, çünkü matematik düşüncelerimizde,
bilimde hep karşımıza çıkıyor, bu sebeple matematiği sevmiyorum dese de biri ister istermez onunladır.
-TheHun-